En son konular
Selam vermenın ve selam almanın fazıletı hakkında
Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum :: EN-NİSA FORUM :: Hanım Kardeşlerimizi Tanıyalım
1 sayfadaki 1 sayfası
Selam vermenın ve selam almanın fazıletı hakkında
"Bir selam ile selamlandığınız
zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın; yahut aynı ile karşılık verin.
şüphesiz ALLAH, her şeyin hesabını arayandır." [Nisa suresi:
86.ayet]
Selam; karşıdaki insanın ALLAH’ın rahmetinden feyizlenmesi için
bir mü’minin, diğer mü’min kardeşine yapmış olduğu bir duadır. Bu sebeple
dinimizde selam vermek çok büyük sünnetlerdendir. Kur’an-ı Kerim’de de bu
konuyla alakalı birçok ayet vardır. Mü’minler cennete girerken onların
selamlarla karşılacakları belirtilmiş, ALLAH’ın Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e
birçok yerde selam verdiği anlaşılmıştır.
"Ayetlerimize inananlar sana
geldiğinde onlara deki: Size selam olsun" (El-En'am, 6/54.)
"Elçilerimiz
(melekler) ıbrahim'e müjde getirdiler ve "sana selam olsun" dediler." (Hûd,
11/69)
Ahiret hayatında da selamlaşmanın aynı kelimelerle yapılacağı
belirtilir. "Melekler: "Sabrettiğinize karşılık size selam olsun..." derler."
"ıman edip de iyi işler yapanlar, Rablerinin izni ile içinde sonsuza kadar
kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Orada
birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri söz "selam"dır. (ıbrahim, 14/23; bk.
Yunus, 10/10)
"Onlar meleklerin "size selam olsun. Yapmış olduğunuz iyi
işlere karşılık cennete girin" diyerek, tertemiz bir şekilde canlarını aldıkları
kimselerdir." (en-Nahl, 16/32)
"…evlere girdiğiniz zaman, ALLAH
tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize)
selam verin. ışte ALLAH, düşünüp anlayasınız diye size ayetleri böyle açıklar."
(Nur suresi: 61)
'Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere izin almadan,
selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu, sizin için daha iyidir.' (Nur
suresi: 27)
Selamın ıslam toplumunda yaygınlaştırılmasını emreden ALLAH
elçisi, bir hadisinde bunun toplumsal sonucunu şöyle
açıklamıştır:
"Ruhumu kudret elinde tutan ALLAH'a yemin olsun ki, siz
iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş
olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir ameli size haber
vereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
hadis-i şerifine binaen selam verme
dinimizde büyük bir önem arzetmiştir.
Dinimize göre selam vermek “Selamün
Aleyküm” veya “Selamün Aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü” demektir. Hanefi
mezhebine göre selam vermek büyük bir sünnet olup, selam almak vaciptir. Bir
kişi bir zümreye selam vermişse; o zümreden bir kişi selama icabet ederse
herkesin üzerinden vacip hükmü kalkmış olur. Ama kimse selamı almaz ise herkes
yükümlü olmuş olur.
Günümüzde kullanılan "hayırlı sabahlar", "hayırlı
akşamlar", "iyi günler", "iyi akşamlar", "günaydın" veya "tünaydın" gibi
deyimler, selam verilenler üzerinde huzur, güven ve esenlik meydana
getirebilirse de "ıslam'a ait selam"ın yerini tutmadığında açıklık vardır. Belki
bu deyimler asıl selamlaşmadan sonra dua ve temenni niteliğinde
söylenebilir.
Selamlaşma dil ile olmalıdır. Bu konuda Tirmizi'nin bir
rivayetinde Hadis-i şerifte:
'Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin, çünkü
Yahudilerin selamı parmaklarla işarettir, Hristiyanların selamı da avuçlarla
işarettir.'
denmiştir.
Selam vermek toplumuzda olduğu gibi sadece
bir yere girerken değil, aynı zamanda bir yerden çıkarken de yapılması gereken
bir harekettir. Bir yere girerken verilen selamla çıkarken verilen selam
arasındaki fark bir Hadis-i şerif’te bakın nasıl belirtilmiş:
'Biriniz
bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci
selam ikinciden evla değildir. (ikisi de aynı derecede ehemmiyetlidir.)
(Tirmizi)
Boş bir yere, eve veya camiye girdiğimizde bile selam vermek
sünnettir. Umulur ki; orada bulunan melekler veya mü’min cinler bulunur da;
selama cevap verirler.Selam bir duadır; böylece hiç bilmediğimiz ve görmediğimiz
ama varlıklarına inandığımız meleklerin ve cinlerin dualarını üzerimize almış
oluruz.
Selamların en güzeli Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (sallalahü
alehi ve sellem)’in üzerine olsun.
ALLAH; birbirimize verdiğimiz
selamları kendi katında makbul olan dualardan
eylesin.
Amin.
zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın; yahut aynı ile karşılık verin.
şüphesiz ALLAH, her şeyin hesabını arayandır." [Nisa suresi:
86.ayet]
Selam; karşıdaki insanın ALLAH’ın rahmetinden feyizlenmesi için
bir mü’minin, diğer mü’min kardeşine yapmış olduğu bir duadır. Bu sebeple
dinimizde selam vermek çok büyük sünnetlerdendir. Kur’an-ı Kerim’de de bu
konuyla alakalı birçok ayet vardır. Mü’minler cennete girerken onların
selamlarla karşılacakları belirtilmiş, ALLAH’ın Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e
birçok yerde selam verdiği anlaşılmıştır.
"Ayetlerimize inananlar sana
geldiğinde onlara deki: Size selam olsun" (El-En'am, 6/54.)
"Elçilerimiz
(melekler) ıbrahim'e müjde getirdiler ve "sana selam olsun" dediler." (Hûd,
11/69)
Ahiret hayatında da selamlaşmanın aynı kelimelerle yapılacağı
belirtilir. "Melekler: "Sabrettiğinize karşılık size selam olsun..." derler."
"ıman edip de iyi işler yapanlar, Rablerinin izni ile içinde sonsuza kadar
kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Orada
birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri söz "selam"dır. (ıbrahim, 14/23; bk.
Yunus, 10/10)
"Onlar meleklerin "size selam olsun. Yapmış olduğunuz iyi
işlere karşılık cennete girin" diyerek, tertemiz bir şekilde canlarını aldıkları
kimselerdir." (en-Nahl, 16/32)
"…evlere girdiğiniz zaman, ALLAH
tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize)
selam verin. ışte ALLAH, düşünüp anlayasınız diye size ayetleri böyle açıklar."
(Nur suresi: 61)
'Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere izin almadan,
selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu, sizin için daha iyidir.' (Nur
suresi: 27)
Selamın ıslam toplumunda yaygınlaştırılmasını emreden ALLAH
elçisi, bir hadisinde bunun toplumsal sonucunu şöyle
açıklamıştır:
"Ruhumu kudret elinde tutan ALLAH'a yemin olsun ki, siz
iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş
olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir ameli size haber
vereyim mi? Aranızda selamı yayınız."
hadis-i şerifine binaen selam verme
dinimizde büyük bir önem arzetmiştir.
Dinimize göre selam vermek “Selamün
Aleyküm” veya “Selamün Aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü” demektir. Hanefi
mezhebine göre selam vermek büyük bir sünnet olup, selam almak vaciptir. Bir
kişi bir zümreye selam vermişse; o zümreden bir kişi selama icabet ederse
herkesin üzerinden vacip hükmü kalkmış olur. Ama kimse selamı almaz ise herkes
yükümlü olmuş olur.
Günümüzde kullanılan "hayırlı sabahlar", "hayırlı
akşamlar", "iyi günler", "iyi akşamlar", "günaydın" veya "tünaydın" gibi
deyimler, selam verilenler üzerinde huzur, güven ve esenlik meydana
getirebilirse de "ıslam'a ait selam"ın yerini tutmadığında açıklık vardır. Belki
bu deyimler asıl selamlaşmadan sonra dua ve temenni niteliğinde
söylenebilir.
Selamlaşma dil ile olmalıdır. Bu konuda Tirmizi'nin bir
rivayetinde Hadis-i şerifte:
'Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyin, çünkü
Yahudilerin selamı parmaklarla işarettir, Hristiyanların selamı da avuçlarla
işarettir.'
denmiştir.
Selam vermek toplumuzda olduğu gibi sadece
bir yere girerken değil, aynı zamanda bir yerden çıkarken de yapılması gereken
bir harekettir. Bir yere girerken verilen selamla çıkarken verilen selam
arasındaki fark bir Hadis-i şerif’te bakın nasıl belirtilmiş:
'Biriniz
bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci
selam ikinciden evla değildir. (ikisi de aynı derecede ehemmiyetlidir.)
(Tirmizi)
Boş bir yere, eve veya camiye girdiğimizde bile selam vermek
sünnettir. Umulur ki; orada bulunan melekler veya mü’min cinler bulunur da;
selama cevap verirler.Selam bir duadır; böylece hiç bilmediğimiz ve görmediğimiz
ama varlıklarına inandığımız meleklerin ve cinlerin dualarını üzerimize almış
oluruz.
Selamların en güzeli Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (sallalahü
alehi ve sellem)’in üzerine olsun.
ALLAH; birbirimize verdiğimiz
selamları kendi katında makbul olan dualardan
eylesin.
Amin.
NUR_UL HAK- Üye
- Aktiflik :
Mesaj Sayısı : 310
Puan : 820
Kayıt tarihi : 06/04/12
Nerden : TÜRKİYE
EN_NİSA likes this post
Similar topics
» ABDULLAH İBN-İ SELÂM
» Her gün Allah Rasulüne selat ve selam
» PEYGAMBER EFENDİMİZE(SAV) SALAT'Ü SELAM VE FAZİLETLERİ:
» Ramazan Orucunun Fazileti
» Ramazan ayının fazileti
» Her gün Allah Rasulüne selat ve selam
» PEYGAMBER EFENDİMİZE(SAV) SALAT'Ü SELAM VE FAZİLETLERİ:
» Ramazan Orucunun Fazileti
» Ramazan ayının fazileti
Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum :: EN-NİSA FORUM :: Hanım Kardeşlerimizi Tanıyalım
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
C.tesi Nis. 09, 2016 5:48 pm tarafından EN_NİSA
» selamun aleykum
Perş. Eyl. 10, 2015 10:52 am tarafından EN_NİSA
» Soru kandillerde oruç tutuyorum.......?
Ptsi Haz. 15, 2015 1:26 am tarafından EN_NİSA
» Kadir Gecesinin Fazileti
Cuma Haz. 12, 2015 5:52 pm tarafından EN_NİSA
» Yolcunun Oruç Tutmamasının Caizliği
Cuma Haz. 12, 2015 9:13 am tarafından EN_NİSA
» Ölünün Oruç Borcunu Velisinin Kaza Etmesi
Cuma Haz. 12, 2015 8:52 am tarafından EN_NİSA
» Ramazan Borcunun Kazası
Cuma Haz. 12, 2015 8:48 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlunun Tedavi İçin Hacamat Yaptırması
Cuma Haz. 12, 2015 8:34 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlunun Cünüp Olarak Sabahlaması
Perş. Haz. 11, 2015 10:34 am tarafından EN_NİSA
» Orucu unutarak bozan kimse ne yapmalıdır?
Perş. Haz. 11, 2015 10:25 am tarafından EN_NİSA
» İftarda Acele Etmenin Fazileti
Perş. Haz. 11, 2015 10:16 am tarafından EN_NİSA
» Sahur Yemenin ve Onu Geciktirmenin Fazileti
Perş. Haz. 11, 2015 10:14 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlu Ne Zaman İftar Eder
Perş. Haz. 11, 2015 10:10 am tarafından EN_NİSA
» Oruca Ne Zaman Başlanacağı
Perş. Haz. 11, 2015 10:05 am tarafından EN_NİSA
» Ramazan Hilalinin Görülmesiyle Oruca Başlanır Şevval Hilalinin Görülmesiyle Bayram Yapılır
Perş. Haz. 11, 2015 9:59 am tarafından EN_NİSA