En son konular
‘Kadın Garson Gibi Hizmet Etmek Zorunda mıdır?’ Diye Soran Eşe Mektup
Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum :: İSLAMDA KADIN :: Aile ve Akrabalarına Karşı Görevleri
1 sayfadaki 1 sayfası
‘Kadın Garson Gibi Hizmet Etmek Zorunda mıdır?’ Diye Soran Eşe Mektup
SORU: Bizim
yöremizde misafire ikram çok önemli tutuluyor. Sanki misafir gökten
inmiş gibi hürmet görüyor. Buna diyeceğim yok elbette. Diyeceğim şu ki
misafir gelir, bütün ikramlar yapılır, ev onun hizmetine sunulur.
Gittiğinde bütün teşekkürler erkeğe yapılır. Erkek aslında gülücükten
başka bir iş yapmış da değildir. Kadın içeride makine gibi çalıştırılır.
Küçük bir işi eksik veya kusurlu yapsa hemen tehdit edilir. Yaptığı
hizmetler ise yok sayılır. Bir kadın, kocasının arkadaşlarına hatta
akrabalarına garson gibi hizmet etmek zorunda mıdır? Eşimle bu konuyu
konuşurken bana dedi ki: ‘Sen Müslüman değil misin? Misafire ikram, iman
alametlerindendir, dikkat et!’ şaştım kaldım. Teşekkür bekliyordum,
neler duydum. Ben eşimin arkadaşlarına hizmet etmeye mecbur muyum?
CEVAP:
Misafire ikramın, onunla ilgilenmenin imanımızla alakalı olduğu
doğrudur. Sahih hadislerde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
efendimiz, ‘Allah’a ve ahiret gününe iman eden’ diye başlayan beyanında
‘Misafire ikram etsin.’ şeklinde kayıt koymuştur. Bu gösteriyor ki
mü’minlerin misafire ikramları, misafiri ağırlamaları yöresel değil
imani bir anlayıştan kaynaklanmaktadır. Bu da şu anlama gelir: Misafir
ağırlamak, ona ikramda bulunmak bir çeşit ibadettir. İslam’ın izzetli
günlerini görenler veya o izzetin izlerini görebilenler bu misafir
sahiplenme kültürünü de görmüşlerdir. Bu Ümmet’in kültüründe misafir
âdeta ev sahibi, ev sahibi de onun hizmetçisi gibidir. Bu anlayışla
iftihar etmemiz gerekir. Şimdiki, insanların kendi evlerine bile
sığmadıkları zamanda bu lezzeti anlamamız elbette mümkün değildir.
Hadislerdeki ifadelere bakarak bazı âlimler, eve gelen
misafiri bir gün bir gece ağırlamanın vacip olduğu hükmüne varmışlardır.
Genel kanaat ise misafiri ağırlamanın vacip değil mendûp olduğu
şeklindedir. Bir mağduriyet, yolda kalmışlık yoksa misafiri ağırlamak
vacip değildir.
Yalnız, bazı yörelerde misafir konusunun abartıldığını
söyleyebiliriz. Evin çocuklarını ihmal edip misafir ağırlamak doğru
değildir. Zaten misafir ağırlamayı ibadet durumuna yükselten Allah için
olmasıdır. İş, gösterişe kaydığında ortada Allah’ın rızası olmayacağı
bellidir.
Meselenin sizin ele aldığınız boyutuna gelince yani evin kadınının gelen misafirlere ikramı üslenmesine gelince sözümüz şudur:
Müslüman kadın, eşinden başkasının hizmetini yapmak
mecburiyetinde değildir. Eşinin misafirleri, akrabaları kadının
görevleri arasında yoktur. Özellikle vurgulayarak belirtiyoruz:
Dinimizin Müslüman kadına, eşinin misafirleri için günlerce hazırlık
yapması, onlar gelince de ayakta kalıp hizmet etmesi gibi bir emri
yoktur. Kadın bunu yaparsa eşinin hatırı ve aralarındaki nikâhın
gerektirdiği muhabbet için yapar. Bu şu anlama gelir: İş yaptırma
karşılıklı bir muhabbetin gereği olarak yapılırsa zaten sorun olmaz.
Hayır, erkek, erkekliğini kullanarak misafirlerine hizmette kadını
kullanacaksa İslam Şeriat’ı kadına böyle bir yükümlülük getirmemiştir.
Şöyle bir denge kurulması mümkündür:
Eşinin hatırına itibar eden bir kadın elbette eşinin
misafirini misafiri bilir, onlara ikram etmekten, hizmet görmekten haz
duyar. Bu makul olandır.
Makul olan bir başka husus da Müslüman bir erkeğin, evinde
zaten çocukları ve diğer işleri nedeniyle yorulan hanımını garson gibi
kullanmaktan sakınmasıdır. Erkek de yapabileceği kadar yardım ederek
eşinin daha verimli bir hizmette bulunmasını sağlar ve ardından da
kadına evin cariyesi olmadığını hissettirerek teşekkür eder. Çok kısa
bir teşekkür bile kadını, yaptığından mutluluk duyar hâle getirebilir.
Bu da makul olandır.
Erkek, hanımının şartlarını da takdir ederek, diğer
yakınlarından yardım talep edebilir, bazı hizmetleri dışarıdan satın
alabilir. Bu da asrımızın getirdiği makul işlerdendir.
Eğer erkek, erkekliğini ispat edeceğini zannettiği bir üslup
sergiler ve sadece ‘Yap, yapacaksın!’ derse, kadının sığınacağı dini,
ona misafire hizmet etmek zorunda olmadığını söylemektedir.
Bir başka husus da kadının asla mahremi olmayan yabancılara
garsonluk yapmak zorunda olmadığı gerçeğidir. Hatta yapması caiz de
değildir. Bu da erkeğin misafire hizmette yer yer devreye girmek
durumunda olduğunu göstermektedir.Alıntı
yöremizde misafire ikram çok önemli tutuluyor. Sanki misafir gökten
inmiş gibi hürmet görüyor. Buna diyeceğim yok elbette. Diyeceğim şu ki
misafir gelir, bütün ikramlar yapılır, ev onun hizmetine sunulur.
Gittiğinde bütün teşekkürler erkeğe yapılır. Erkek aslında gülücükten
başka bir iş yapmış da değildir. Kadın içeride makine gibi çalıştırılır.
Küçük bir işi eksik veya kusurlu yapsa hemen tehdit edilir. Yaptığı
hizmetler ise yok sayılır. Bir kadın, kocasının arkadaşlarına hatta
akrabalarına garson gibi hizmet etmek zorunda mıdır? Eşimle bu konuyu
konuşurken bana dedi ki: ‘Sen Müslüman değil misin? Misafire ikram, iman
alametlerindendir, dikkat et!’ şaştım kaldım. Teşekkür bekliyordum,
neler duydum. Ben eşimin arkadaşlarına hizmet etmeye mecbur muyum?
CEVAP:
Misafire ikramın, onunla ilgilenmenin imanımızla alakalı olduğu
doğrudur. Sahih hadislerde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
efendimiz, ‘Allah’a ve ahiret gününe iman eden’ diye başlayan beyanında
‘Misafire ikram etsin.’ şeklinde kayıt koymuştur. Bu gösteriyor ki
mü’minlerin misafire ikramları, misafiri ağırlamaları yöresel değil
imani bir anlayıştan kaynaklanmaktadır. Bu da şu anlama gelir: Misafir
ağırlamak, ona ikramda bulunmak bir çeşit ibadettir. İslam’ın izzetli
günlerini görenler veya o izzetin izlerini görebilenler bu misafir
sahiplenme kültürünü de görmüşlerdir. Bu Ümmet’in kültüründe misafir
âdeta ev sahibi, ev sahibi de onun hizmetçisi gibidir. Bu anlayışla
iftihar etmemiz gerekir. Şimdiki, insanların kendi evlerine bile
sığmadıkları zamanda bu lezzeti anlamamız elbette mümkün değildir.
Hadislerdeki ifadelere bakarak bazı âlimler, eve gelen
misafiri bir gün bir gece ağırlamanın vacip olduğu hükmüne varmışlardır.
Genel kanaat ise misafiri ağırlamanın vacip değil mendûp olduğu
şeklindedir. Bir mağduriyet, yolda kalmışlık yoksa misafiri ağırlamak
vacip değildir.
Yalnız, bazı yörelerde misafir konusunun abartıldığını
söyleyebiliriz. Evin çocuklarını ihmal edip misafir ağırlamak doğru
değildir. Zaten misafir ağırlamayı ibadet durumuna yükselten Allah için
olmasıdır. İş, gösterişe kaydığında ortada Allah’ın rızası olmayacağı
bellidir.
Meselenin sizin ele aldığınız boyutuna gelince yani evin kadınının gelen misafirlere ikramı üslenmesine gelince sözümüz şudur:
Müslüman kadın, eşinden başkasının hizmetini yapmak
mecburiyetinde değildir. Eşinin misafirleri, akrabaları kadının
görevleri arasında yoktur. Özellikle vurgulayarak belirtiyoruz:
Dinimizin Müslüman kadına, eşinin misafirleri için günlerce hazırlık
yapması, onlar gelince de ayakta kalıp hizmet etmesi gibi bir emri
yoktur. Kadın bunu yaparsa eşinin hatırı ve aralarındaki nikâhın
gerektirdiği muhabbet için yapar. Bu şu anlama gelir: İş yaptırma
karşılıklı bir muhabbetin gereği olarak yapılırsa zaten sorun olmaz.
Hayır, erkek, erkekliğini kullanarak misafirlerine hizmette kadını
kullanacaksa İslam Şeriat’ı kadına böyle bir yükümlülük getirmemiştir.
Şöyle bir denge kurulması mümkündür:
Eşinin hatırına itibar eden bir kadın elbette eşinin
misafirini misafiri bilir, onlara ikram etmekten, hizmet görmekten haz
duyar. Bu makul olandır.
Makul olan bir başka husus da Müslüman bir erkeğin, evinde
zaten çocukları ve diğer işleri nedeniyle yorulan hanımını garson gibi
kullanmaktan sakınmasıdır. Erkek de yapabileceği kadar yardım ederek
eşinin daha verimli bir hizmette bulunmasını sağlar ve ardından da
kadına evin cariyesi olmadığını hissettirerek teşekkür eder. Çok kısa
bir teşekkür bile kadını, yaptığından mutluluk duyar hâle getirebilir.
Bu da makul olandır.
Erkek, hanımının şartlarını da takdir ederek, diğer
yakınlarından yardım talep edebilir, bazı hizmetleri dışarıdan satın
alabilir. Bu da asrımızın getirdiği makul işlerdendir.
Eğer erkek, erkekliğini ispat edeceğini zannettiği bir üslup
sergiler ve sadece ‘Yap, yapacaksın!’ derse, kadının sığınacağı dini,
ona misafire hizmet etmek zorunda olmadığını söylemektedir.
Bir başka husus da kadının asla mahremi olmayan yabancılara
garsonluk yapmak zorunda olmadığı gerçeğidir. Hatta yapması caiz de
değildir. Bu da erkeğin misafire hizmette yer yer devreye girmek
durumunda olduğunu göstermektedir.Alıntı
NUR_UL HAK- Üye
- Aktiflik :
Mesaj Sayısı : 310
Puan : 820
Kayıt tarihi : 06/04/12
Nerden : TÜRKİYE
Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum :: İSLAMDA KADIN :: Aile ve Akrabalarına Karşı Görevleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
C.tesi Nis. 09, 2016 5:48 pm tarafından EN_NİSA
» selamun aleykum
Perş. Eyl. 10, 2015 10:52 am tarafından EN_NİSA
» Soru kandillerde oruç tutuyorum.......?
Ptsi Haz. 15, 2015 1:26 am tarafından EN_NİSA
» Kadir Gecesinin Fazileti
Cuma Haz. 12, 2015 5:52 pm tarafından EN_NİSA
» Yolcunun Oruç Tutmamasının Caizliği
Cuma Haz. 12, 2015 9:13 am tarafından EN_NİSA
» Ölünün Oruç Borcunu Velisinin Kaza Etmesi
Cuma Haz. 12, 2015 8:52 am tarafından EN_NİSA
» Ramazan Borcunun Kazası
Cuma Haz. 12, 2015 8:48 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlunun Tedavi İçin Hacamat Yaptırması
Cuma Haz. 12, 2015 8:34 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlunun Cünüp Olarak Sabahlaması
Perş. Haz. 11, 2015 10:34 am tarafından EN_NİSA
» Orucu unutarak bozan kimse ne yapmalıdır?
Perş. Haz. 11, 2015 10:25 am tarafından EN_NİSA
» İftarda Acele Etmenin Fazileti
Perş. Haz. 11, 2015 10:16 am tarafından EN_NİSA
» Sahur Yemenin ve Onu Geciktirmenin Fazileti
Perş. Haz. 11, 2015 10:14 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlu Ne Zaman İftar Eder
Perş. Haz. 11, 2015 10:10 am tarafından EN_NİSA
» Oruca Ne Zaman Başlanacağı
Perş. Haz. 11, 2015 10:05 am tarafından EN_NİSA
» Ramazan Hilalinin Görülmesiyle Oruca Başlanır Şevval Hilalinin Görülmesiyle Bayram Yapılır
Perş. Haz. 11, 2015 9:59 am tarafından EN_NİSA