En son konular
Fıtır sadakasının miktarı ve veriliş zamanı
Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum :: İslami Soru/Cevap Bölümü :: Zekat/Sadaka Soruları
1 sayfadaki 1 sayfası
Fıtır sadakasının miktarı ve veriliş zamanı
Soru:
Biz, İspanyanın
Barcelona şehrinde yaşayan faslı gurbetçilerin oluşturduğu bir
cemiyetin üyeleriyiz. Fıtır sadakasını hangi yolla hesaplamalıyız?
Cevap:
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sâbit olduğuna göre o,
fıtır sadakasını, hurma veya arpadan bir sa' olmak üzere müslümanlara
farz kılmış ve fıtır sadakasının, insanların bayram namazına
çıkmalarından önce verilmesini emretmiştir. Nitekim Ebu Saîd el-Hudrî'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
(( كُنَّا نُعْطِيهَا فِي زَمَانِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم صَاعًا
مِنْ طَعَامٍ، أَوْ صَاعًا مِنْ تَمْرٍ، أَوْ صَاعًا مِنْ شَعِيرٍ، أَوْ
صَاعًا مِنْ زَبِيبٍ )) [ رواه البخاري ومسلم ]
"Biz, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in zamanında fıtır
sadakasını (fitreyi) yiyecek maddelerinden buğday, hurma, arpa ve kuru
üzümden bir sa' olarak verirdik." [1]
Bir gurup âlim, hadiste geçen yiyecek maddesini buğday olarak
açıklamıştır.Başka âlimler de hadiste geçen yiyecek maddesinden kastın;
hangi türden olursa olsun, bir belde veya ülke halkının yiyecek olarak
kullandığı gıda maddesidir, diye açıklamışlardır. Bu yiyecek, ister
buğday olsun, ister mısır olsun veyahut da başka bir şey olsun,
aynıdır. Doğru olan da budur. Çünkü zekât, zenginin malını fakirlerle
paylaşması ve onları teselli etmesi demektir. Müslümanın kendi belde
veya ülkesinde yenilmeyen bir yiyeceği fakire vermek sûretiyle onu
teselli etmesi gerekmez. Şüphe yok ki pirinç, Harameyn ülkesinin helal
ve nefis bir yiyeceğidir. Pirinç, hadiste geçen ve fıtır sadakası için
geçerli olan arpadan daha iyidir.Böylece pirincin fıtır sadakası olarak
verilmesinde bir sakıncanın olmadığı anlaşılmış olmaktadır.
Fıtır sadakasının (fitrenin) miktarı, bütün yiyecek cinslerinden
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sa'ı ile bir sa' verilmesi
gerekir.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sa'ı ise -sözlüklerde ve
başka yerlerde geçtiği üzere-, iki avucu birleştirerek dört avuç dolusu
miktardır. Bu da ağırlık ölçüsü olarak yaklaşık üç
kilogramdır.Müslüman, kendi belde veya ülkesinin halkının yediği
yiyecek olan pirinç veya başka bir şeyden bir sa' miktarı yiyeceği fıtır
sadakası olarak verirse, -yukarıdaki hadiste zikredilen türlerden
olmasa bile-, fıtır sadakası geçerlidir.Fıtır sadaksını, ağırlık ölçüsü
olarak yaklaşık üç kilogram miktarı vermesinde bir sakınca yoktur. Fıtır sadakasının, müslümanlardan küçük, büyük, erkek, kadın, hür ve köle adına verilmesi gerekir.
Anne karnındaki çocuk için fıtır sadakası gerekmediği konusunda âlimler
icmâ etmişlerdir. Fakat Osman b. Affan'ın -Allah ondan râzı olsun- bu
konuda fiili gereği, verilmesi müstehaptır.
Yine,fıtır sadakasının bayram namazından önce verilmesi
gerekir.Namazdan sonraya ertelenmesi câiz değildir.Fıtır sadakasının
bayramdan bir veya iki gün önce verilmesinde bir engel yoktur.Böylece
-âlimlerin en doğru olan görüşlerine göre- fıtır sadakasının
verilebileceği ilk vakit, Ramazan ayının 28. gecesi olduğu bilinmiş
olmaktadır. Çünkü Ramazan ayı bazen yirmi dokuz, bazen de otuz gün
olabilir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashâbı, fıtır
sadakasını bayramdan bir veya iki gün önce verirlerdi.
Fıtır sadakasının verildiği yerler, fakirler ve yoksullardır.
Nitekim Abdullah b. Abbas'tan -Allah ondan râzı olsun- sâbit olduğuna göre o şöyle demiştir:
(( فَرَضَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم زَكَاةَ الْفِطْرِ
طُهْرَةً لِلصَّائِمِ مِنْ اللَّغْوِ وَالرَّفَثِ، وَطُعْمَةً
لِلْمَسَاكِينِ، مَنْ أَدَّاهَا قَبْلَ الصَّلاَةِ فَهِيَ زَكَاةٌ
مَقْبُولَةٌ، وَمَنْ أَدَّاهَا بَعْدَ الصَّلاَةِ فَهِيَ صَدَقَةٌ مِنْ
الصَّدَقَاتِ )) [ رواه أبو داود وحسنه الألباني ]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- fıtır sadakasını (fitreyi),
oruçluyu ağzından çıkan her türlü gereksiz ve çirkin sözünden
(günahından) arındırmak ve yoksullara gıda olması için farz kıldı.
Kim fıtır sadakasını bayram namazından önce verirse, o kabul olunan bir
sadakadır. Kim de onu bayram namazından sonra verirse, o sadakalardan
bir sadaka olur." [2]
Âlimlerin çoğunluğuna göre fıtır sadakasını (fitreyi) nakit olarak
vermek, câiz değildir. Bu, delili en doğru olan görüştür. Aksine fıtır
sadakasının yiyecek maddesi cinsinden verilmesi gerekir. Nitekim
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ve ashâbı -Allah onlardan râzı
olsun- böyle yapmışlar ve ümmetin çoğunluğu da böyle hüküm vermiştir.
Allah Teâlâ'dan, bizi ve bütün müslümanları dîni öğrenmek ve dîn üzere
sâbit kalmakta muvaffak kılmasını, kalplerimizi ve amellerimiz ıslah
etmesini dileriz. Şüphesiz ki O, çok cömerttir, karşılıksız verendir.
[3]
Bu,
Şeyh İbn-i Baz'ın -Allah ona rahmet etsin- fıtır sadakası hakkında
ağırlık ölçüsü olarak yaklaşık üç kilo takdir ettiği ölçektir. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi âlimleri de fıtır sadakasını böyle takdir etmişlerdir. [4]
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn de -Allah ona rahmet etsin-
fıtır sadakasını, pirinçten 2100 gram olarak takdir etmiştir.[5]
Bu görüş ayrılığının sebebi; sa' bir ölçektir, ağırlık ölçüsü birimi değildir.
Âlimlerin fıtır sadakasını kilogram olarak takdir etmelerine gelince,
bu daha kolay ve miktarı bulmaya daha yakın olduğu içindir.
Bilindiği gibi, tahıl ürünleri ağırlık olarak birbirinden farklılık
arzeder.Kimisi daha hafif, kimisi daha ağır, kimisi de orta
ağırlıktadır.Hatta bir tahıl ürünününde bir sa'ın ağırlığı bile,
farklıdır.Örneğin yeni mahsül, kilo olarak eski mahsülden daha ağır
gelir.Bunun için bir kimse ihtiyatlı davranıp fıtır sadakasını fazla
verirse, daha ihtiyatlı ve daha güzel olur. [6]
Nitekim İbn-i Kudâme -Allah ona rahmet etsin-, ürünlerin zekâtının nisabını, buna yakın bir şekilde zikretmiştir.[7]
Yine de en iyisini Allah Teâlâ bilir.
1-Buhârî
2 -Ebu Dâvûd rivâyet etmiş, Elbânî de 'Sahîhu Ebî Dâvûd'da 'hadis,hasendir' demiştir.
3-Mecmûu Fetâvâ'ş-Şeyh İbn-i Baz, cilt: 14, sayfa: 200
4-İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi fetvâları, cilt: 9, sayfa: 371
5-Muhammed b. Salih el-Useymîn, 'Zekât ile ilgili fetvâlâr', sayfa: 274-276
6-El-Muğnî, cilt:4, sayfa: 168
7-İbn-i Kudâme, "el-Muğnî", cilt: 4, sayfa: 168
---------------------
alıntı
Biz, İspanyanın
Barcelona şehrinde yaşayan faslı gurbetçilerin oluşturduğu bir
cemiyetin üyeleriyiz. Fıtır sadakasını hangi yolla hesaplamalıyız?
Cevap:
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sâbit olduğuna göre o,
fıtır sadakasını, hurma veya arpadan bir sa' olmak üzere müslümanlara
farz kılmış ve fıtır sadakasının, insanların bayram namazına
çıkmalarından önce verilmesini emretmiştir. Nitekim Ebu Saîd el-Hudrî'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
(( كُنَّا نُعْطِيهَا فِي زَمَانِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم صَاعًا
مِنْ طَعَامٍ، أَوْ صَاعًا مِنْ تَمْرٍ، أَوْ صَاعًا مِنْ شَعِيرٍ، أَوْ
صَاعًا مِنْ زَبِيبٍ )) [ رواه البخاري ومسلم ]
"Biz, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in zamanında fıtır
sadakasını (fitreyi) yiyecek maddelerinden buğday, hurma, arpa ve kuru
üzümden bir sa' olarak verirdik." [1]
Bir gurup âlim, hadiste geçen yiyecek maddesini buğday olarak
açıklamıştır.Başka âlimler de hadiste geçen yiyecek maddesinden kastın;
hangi türden olursa olsun, bir belde veya ülke halkının yiyecek olarak
kullandığı gıda maddesidir, diye açıklamışlardır. Bu yiyecek, ister
buğday olsun, ister mısır olsun veyahut da başka bir şey olsun,
aynıdır. Doğru olan da budur. Çünkü zekât, zenginin malını fakirlerle
paylaşması ve onları teselli etmesi demektir. Müslümanın kendi belde
veya ülkesinde yenilmeyen bir yiyeceği fakire vermek sûretiyle onu
teselli etmesi gerekmez. Şüphe yok ki pirinç, Harameyn ülkesinin helal
ve nefis bir yiyeceğidir. Pirinç, hadiste geçen ve fıtır sadakası için
geçerli olan arpadan daha iyidir.Böylece pirincin fıtır sadakası olarak
verilmesinde bir sakıncanın olmadığı anlaşılmış olmaktadır.
Fıtır sadakasının (fitrenin) miktarı, bütün yiyecek cinslerinden
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sa'ı ile bir sa' verilmesi
gerekir.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sa'ı ise -sözlüklerde ve
başka yerlerde geçtiği üzere-, iki avucu birleştirerek dört avuç dolusu
miktardır. Bu da ağırlık ölçüsü olarak yaklaşık üç
kilogramdır.Müslüman, kendi belde veya ülkesinin halkının yediği
yiyecek olan pirinç veya başka bir şeyden bir sa' miktarı yiyeceği fıtır
sadakası olarak verirse, -yukarıdaki hadiste zikredilen türlerden
olmasa bile-, fıtır sadakası geçerlidir.Fıtır sadaksını, ağırlık ölçüsü
olarak yaklaşık üç kilogram miktarı vermesinde bir sakınca yoktur. Fıtır sadakasının, müslümanlardan küçük, büyük, erkek, kadın, hür ve köle adına verilmesi gerekir.
Anne karnındaki çocuk için fıtır sadakası gerekmediği konusunda âlimler
icmâ etmişlerdir. Fakat Osman b. Affan'ın -Allah ondan râzı olsun- bu
konuda fiili gereği, verilmesi müstehaptır.
Yine,fıtır sadakasının bayram namazından önce verilmesi
gerekir.Namazdan sonraya ertelenmesi câiz değildir.Fıtır sadakasının
bayramdan bir veya iki gün önce verilmesinde bir engel yoktur.Böylece
-âlimlerin en doğru olan görüşlerine göre- fıtır sadakasının
verilebileceği ilk vakit, Ramazan ayının 28. gecesi olduğu bilinmiş
olmaktadır. Çünkü Ramazan ayı bazen yirmi dokuz, bazen de otuz gün
olabilir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashâbı, fıtır
sadakasını bayramdan bir veya iki gün önce verirlerdi.
Fıtır sadakasının verildiği yerler, fakirler ve yoksullardır.
Nitekim Abdullah b. Abbas'tan -Allah ondan râzı olsun- sâbit olduğuna göre o şöyle demiştir:
(( فَرَضَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم زَكَاةَ الْفِطْرِ
طُهْرَةً لِلصَّائِمِ مِنْ اللَّغْوِ وَالرَّفَثِ، وَطُعْمَةً
لِلْمَسَاكِينِ، مَنْ أَدَّاهَا قَبْلَ الصَّلاَةِ فَهِيَ زَكَاةٌ
مَقْبُولَةٌ، وَمَنْ أَدَّاهَا بَعْدَ الصَّلاَةِ فَهِيَ صَدَقَةٌ مِنْ
الصَّدَقَاتِ )) [ رواه أبو داود وحسنه الألباني ]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- fıtır sadakasını (fitreyi),
oruçluyu ağzından çıkan her türlü gereksiz ve çirkin sözünden
(günahından) arındırmak ve yoksullara gıda olması için farz kıldı.
Kim fıtır sadakasını bayram namazından önce verirse, o kabul olunan bir
sadakadır. Kim de onu bayram namazından sonra verirse, o sadakalardan
bir sadaka olur." [2]
Âlimlerin çoğunluğuna göre fıtır sadakasını (fitreyi) nakit olarak
vermek, câiz değildir. Bu, delili en doğru olan görüştür. Aksine fıtır
sadakasının yiyecek maddesi cinsinden verilmesi gerekir. Nitekim
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ve ashâbı -Allah onlardan râzı
olsun- böyle yapmışlar ve ümmetin çoğunluğu da böyle hüküm vermiştir.
Allah Teâlâ'dan, bizi ve bütün müslümanları dîni öğrenmek ve dîn üzere
sâbit kalmakta muvaffak kılmasını, kalplerimizi ve amellerimiz ıslah
etmesini dileriz. Şüphesiz ki O, çok cömerttir, karşılıksız verendir.
[3]
Bu,
Şeyh İbn-i Baz'ın -Allah ona rahmet etsin- fıtır sadakası hakkında
ağırlık ölçüsü olarak yaklaşık üç kilo takdir ettiği ölçektir. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi âlimleri de fıtır sadakasını böyle takdir etmişlerdir. [4]
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn de -Allah ona rahmet etsin-
fıtır sadakasını, pirinçten 2100 gram olarak takdir etmiştir.[5]
Bu görüş ayrılığının sebebi; sa' bir ölçektir, ağırlık ölçüsü birimi değildir.
Âlimlerin fıtır sadakasını kilogram olarak takdir etmelerine gelince,
bu daha kolay ve miktarı bulmaya daha yakın olduğu içindir.
Bilindiği gibi, tahıl ürünleri ağırlık olarak birbirinden farklılık
arzeder.Kimisi daha hafif, kimisi daha ağır, kimisi de orta
ağırlıktadır.Hatta bir tahıl ürünününde bir sa'ın ağırlığı bile,
farklıdır.Örneğin yeni mahsül, kilo olarak eski mahsülden daha ağır
gelir.Bunun için bir kimse ihtiyatlı davranıp fıtır sadakasını fazla
verirse, daha ihtiyatlı ve daha güzel olur. [6]
Nitekim İbn-i Kudâme -Allah ona rahmet etsin-, ürünlerin zekâtının nisabını, buna yakın bir şekilde zikretmiştir.[7]
Yine de en iyisini Allah Teâlâ bilir.
1-Buhârî
2 -Ebu Dâvûd rivâyet etmiş, Elbânî de 'Sahîhu Ebî Dâvûd'da 'hadis,hasendir' demiştir.
3-Mecmûu Fetâvâ'ş-Şeyh İbn-i Baz, cilt: 14, sayfa: 200
4-İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi fetvâları, cilt: 9, sayfa: 371
5-Muhammed b. Salih el-Useymîn, 'Zekât ile ilgili fetvâlâr', sayfa: 274-276
6-El-Muğnî, cilt:4, sayfa: 168
7-İbn-i Kudâme, "el-Muğnî", cilt: 4, sayfa: 168
---------------------
alıntı
Similar topics
» Armut Zamanı
» ZAMANI GELDİ VE DOĞUM
» DUALARIN KABUL ZAMANI
» Bağışıklık Sistemimizi Güçlendirme Zamanı
» ZAMANI GELDİ VE DOĞUM
» DUALARIN KABUL ZAMANI
» Bağışıklık Sistemimizi Güçlendirme Zamanı
Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum :: İslami Soru/Cevap Bölümü :: Zekat/Sadaka Soruları
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
C.tesi Nis. 09, 2016 5:48 pm tarafından EN_NİSA
» selamun aleykum
Perş. Eyl. 10, 2015 10:52 am tarafından EN_NİSA
» Soru kandillerde oruç tutuyorum.......?
Ptsi Haz. 15, 2015 1:26 am tarafından EN_NİSA
» Kadir Gecesinin Fazileti
Cuma Haz. 12, 2015 5:52 pm tarafından EN_NİSA
» Yolcunun Oruç Tutmamasının Caizliği
Cuma Haz. 12, 2015 9:13 am tarafından EN_NİSA
» Ölünün Oruç Borcunu Velisinin Kaza Etmesi
Cuma Haz. 12, 2015 8:52 am tarafından EN_NİSA
» Ramazan Borcunun Kazası
Cuma Haz. 12, 2015 8:48 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlunun Tedavi İçin Hacamat Yaptırması
Cuma Haz. 12, 2015 8:34 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlunun Cünüp Olarak Sabahlaması
Perş. Haz. 11, 2015 10:34 am tarafından EN_NİSA
» Orucu unutarak bozan kimse ne yapmalıdır?
Perş. Haz. 11, 2015 10:25 am tarafından EN_NİSA
» İftarda Acele Etmenin Fazileti
Perş. Haz. 11, 2015 10:16 am tarafından EN_NİSA
» Sahur Yemenin ve Onu Geciktirmenin Fazileti
Perş. Haz. 11, 2015 10:14 am tarafından EN_NİSA
» Oruçlu Ne Zaman İftar Eder
Perş. Haz. 11, 2015 10:10 am tarafından EN_NİSA
» Oruca Ne Zaman Başlanacağı
Perş. Haz. 11, 2015 10:05 am tarafından EN_NİSA
» Ramazan Hilalinin Görülmesiyle Oruca Başlanır Şevval Hilalinin Görülmesiyle Bayram Yapılır
Perş. Haz. 11, 2015 9:59 am tarafından EN_NİSA