Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum
بِسۡمِ ٱللهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ


Essalamu Aleykum ve Rahmetullah ve Berekatu..

Bayan Kardeşlerimize Özel İslami paylaşım Sitemize Hoşgeldiniz..

Hayırlı Paylaşımlarda bulunmanız ve daha kaliteli Hizmetler için lütfen Üye olunuz..



En Nisa Forum ekibi..




Join the forum, it's quick and easy

Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum
بِسۡمِ ٱللهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ


Essalamu Aleykum ve Rahmetullah ve Berekatu..

Bayan Kardeşlerimize Özel İslami paylaşım Sitemize Hoşgeldiniz..

Hayırlı Paylaşımlarda bulunmanız ve daha kaliteli Hizmetler için lütfen Üye olunuz..



En Nisa Forum ekibi..


Kur'an ve Sünnet Işığında Müslüman Hanımlara Özel İslami Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Kocası çoğu Zaman Namaz Kılmayan Bir Kadının Kocasıyla Olan Durumu Zinâ Sayılır Mı?
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyC.tesi Nis. 09, 2016 5:48 pm tarafından EN_NİSA

» selamun aleykum
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Eyl. 10, 2015 10:52 am tarafından EN_NİSA

» Soru kandillerde oruç tutuyorum.......?
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPtsi Haz. 15, 2015 1:26 am tarafından EN_NİSA

»  Kadir Gecesinin Fazileti
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyCuma Haz. 12, 2015 5:52 pm tarafından EN_NİSA

» Yolcunun Oruç Tutmamasının Caizliği
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyCuma Haz. 12, 2015 9:13 am tarafından EN_NİSA

» Ölünün Oruç Borcunu Velisinin Kaza Etmesi
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyCuma Haz. 12, 2015 8:52 am tarafından EN_NİSA

» Ramazan Borcunun Kazası
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyCuma Haz. 12, 2015 8:48 am tarafından EN_NİSA

» Oruçlunun Tedavi İçin Hacamat Yaptırması
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyCuma Haz. 12, 2015 8:34 am tarafından EN_NİSA

» Oruçlunun Cünüp Olarak Sabahlaması
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Haz. 11, 2015 10:34 am tarafından EN_NİSA

» Orucu unutarak bozan kimse ne yapmalıdır?
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Haz. 11, 2015 10:25 am tarafından EN_NİSA

» İftarda Acele Etmenin Fazileti
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Haz. 11, 2015 10:16 am tarafından EN_NİSA

» Sahur Yemenin ve Onu Geciktirmenin Fazileti
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Haz. 11, 2015 10:14 am tarafından EN_NİSA

» Oruçlu Ne Zaman İftar Eder
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Haz. 11, 2015 10:10 am tarafından EN_NİSA

» Oruca Ne Zaman Başlanacağı
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Haz. 11, 2015 10:05 am tarafından EN_NİSA

»  Ramazan Hilalinin Görülmesiyle Oruca Başlanır Şevval Hilalinin Görülmesiyle Bayram Yapılır
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? EmptyPerş. Haz. 11, 2015 9:59 am tarafından EN_NİSA


Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..?

Aşağa gitmek

Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? Empty Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..?

Mesaj tarafından EN_NİSA Perş. Nis. 12, 2012 9:21 pm

Beş
vakit olarak emredilen namazların hepsi de kıymetli ve ehemmiyetlidir.
Birisi diğerinin yerine geçmez. Yalnız, bir kısmı daha faziletli ve
daha sevaplıdır. Sabah namazı da bunlardan birisidir. Cenab-ı Hak bir
âyette meâlen ;Resulüm, sen onların söylediklerine sabret. Güneşin
doğmasından önce de, batmasından önce de Rabbini hamd ile tesbih et,
gecenin bir kısım saatleriyle, gündüzün de tesbih et ki Allah rızasına
eresin; buyurmuştur. 1

Müfessirler bu âyette ;hamd ile tesbih;ten maksadın namaz olduğunu
bildirirler. Güneşin doğmasından önceki tesbih, sabah namazına işaret
etmektedir.

Sabah namazının ehemmiyeti ve fazileti uyku vaktine tesadüf ettiği
içindir. Herkesin uyku gibi tatlı ve nefse hoş gelen bir şeyi bırakıp
her şeyin Yaratıcısına yönelmek, Ona yalvarmak, huşû ile secdeye gitmek,
nihayetsiz âciz, fakir ve zayıf iken, sonsuz kudret, zenginlik ve
kuvvet sahibi olan âlemle-rin Rabbine dayanmak, Onu tesbih ve hamdetmek,
Ona tâzimde bulunmak, kudsî bir lezzete, ulvî bir hazza insanı mazhar
eder. Bu mazhariyetle beraber Allah;ın huzuruna kabul edilmenin, ona
muhatap ve dost olmanın, ayrıca mukaddes bir vazifeyi yerine getirmenin
rahatlığı ve huzuru insanın bütün benliğini kaplayacaktır.

Sabah namazı uyku saatine rastladığından uyanmak nefse ağır gelmektedir.
İslâm âlimleri, uykusu ağır olan kimselerin erken yatıp namaz için
uyanmalarını tavsiye etmişlerdir. Geç saatlere kadar oyalanıp namazı
geçirmelerini doğru bulmamışlardır.

Sırf kasdî olarak veya ihmalden yahut gaflet ve mühimsememekten dolayı
kazaya kalan namazların meşru mazereti olamaz. Böyle hareketler,
ihmaller insanı günaha sokar. İnsanın ilk hesaba çekileceği amelinin
namaz olması, bir vakit namazını kazaya bırakmanın bilerek ve isteyerek
meydana gelmişse cezâyı netice vermesi, işlediğimiz kötülük zerre kadar
bile olsa ihmal edilmeyip bize gösterileceği hakikati, bizi daima
dikkate ve ihtiyata sevk etmelidir.

Sabah namazına kalkabilmek için her türlü tedbiri almak gerekir. Hattâ
bir sefer esnasında, Peygamberimiz (a.s.m.) Hz. Bilâl;i sabah namazı
için nöbetçi bırakmıştır.

Aslında dinimizde zorluk yoktur. İbadetlerimizi yapmak çok kolaydır.
Sadece yapacağımız şey, dikkatli ve uyanık olmaktır. Sırf ihmal yüzünden
namazı kılmamak bize çok pahalıya mal olur. sabah namazını kıldığımız
gün daha canlı ve şevkli oluruz. Kılmadığımız gün ise dünyevî
işlerimizde bile bir isteksizlik, aksilik olduğu gibi psikolojik
yapımızda da huzursuzluk meydana gelir. Meselenin uhrevî mesuliyeti ise
daha acıklıdır.

Gece yatağa girerken maddî tedbir olarak çalar saati kurmanın yanında,
mânevî tedbir olarak da ;İnnâ âtaynâ; ve ;Âyetelkürsi; gibi sûreleri
okumak ve dua etmek uyanmamıza yardım edecektir. Çünkü Cenab-ı Hakkın bu
iş için vazifelendirdiği melekler vardır.

Zaten asıl mesele, kalkmayı şuur altına yerleştirmektir. Dünyevî küçük
bir menfaat için gerektiğinde uykusuz kaldığımızı, mühim bir iş
arzuladığımız zaman uyandığımızı dikkate alırsak, sadece sünneti dahi
;dünya ve içindekilerden daha hayırlı; 2 olan bir ibadet için nelere
katlanabileceğimizi düşünmek pek zor değildir. Kaldı ki bu sözü
Peygamberimiz (s.a.v.) sabah namazının sadece sünneti için söylemiştir.

Sabah namazının vaktiyle ilgili bir husus daha var ki, o da güneşin
doğmasına pek az bir vakit kaldığında yapacağımız şeylerdir. Böyle bir
halde vakit çok darsa hemen abdest almak lâzımdır. Tuvalete çıkmak gibi
başka şeylerle vakit kaybetmek câiz değildir. Zira namazın vakti çıkmak
üzeredir.
Yine zaman kazanmak için abdestte sadece farz olan âzaları yıkamak,
farzı eda edebilmek için iki rekât sünneti terk etmek caiz olduğu gibi,
çok dar vakitlerde vâcibdir.

1. Zamanında uyuyun

Sabah namazına kalkabilmek için öncelikle yapmanız gereken, geç saatlere
kalmadan zamanında uyumaktır. Herkesin kendine göre bir uyku programı
vardır. Birine göre geç olan diğerine göre erken olabilir. Sizin için
normal uyku vakti ne zamandır, günde kaç saat uyursanız dinlenmiş
olursunuz, kaçta yatarsanız kalkmanız mümkündür?

Bu soruların cevabını kendi dünyanızda verdikten sonra sizce uygun olan
bir vakitte yatmaya özen gösterin. Ne yazık ki, sabah namazıyla ilgili
çok büyük bir problem vardır. İnsanlar genelde geceler uzun olduğu için
kışın erken yatarlar. Oysa kışın güneş geç saatlerde doğar. Yazın ise
geceler kısa olduğundan insanlar daha geç uyurlar. Tam aksine yazın
güneş erkenden doğar. Böylece sabah namazı imtihanı yaz mevsiminde daha
bir güçleşir.

Çözüm, her şeye rağmen uyku programınızı kontrol altına almaktır. Belki
ufak tefek aksamalar olabilir. Bazen de karşı koyamayacağınız engeller
vardır. Bir gece geç saatlere kadar çocuğunuzun hastalığıyla ilgilenmek
ya da uzun zamandır görmediğiniz bir dostunuzla geç saatlere kadar
sohbet etmek durumunda kalabilirsiniz.

Her türlü şartta namaza kalkmak vazgeçilmez bir düsturunuz olmalıdır.
Ancak zamanında uyumanız hem kolay kalkmanızı, hem de zinde ve dinlenmiş
bir şekilde namaz kılmanızı sağlar.

Sabahın erken saatlerinde yapmanız gereken bir iş olduğunu düşünün.
Nasıl zamanında uyuyup bir dizi tedbir alıyorsunuz. Üniversite
imtihanına gireceğim gün yaptıklarımı hatırlıyorum. Bir gün önce
imtihana gireceğim okulu görmüş, nasıl gideceğim konusunda bilgi
almıştım. O gece fazla gecikmeden uyumuştum. Hatta misafir kaldığım evin
sahibi, ;Eğer üniversite imtihanı hayatî bir önem taşıyor, diyorsan,
yatsıyı kılmadan yatabilirsin; demişti. Ben itiraz ederek, ;Hayır, benim
için namazdan daha önemli bir şey yoktur” demiştim.

Siz de hafızanızı yoklayın. Nice önemli gördüğünüz dünyevî işiniz için
erkenden yatıp, kalkmak için nasıl çırpındığınızı hatırlarsınız. Öyle
insanlar vardır ki, bırakın işe gitmemeyi, geç kaldıkları bile
görülmemiştir. Almanya;da bir okulda yaşanan bir olayı her
hatırlayışımda hayrete düşerim. Bir Türk öğretmen okula geç kalır. Alman
müdür sınıfın gürültüsünü duyunca gider ve bir saat öğrencilerle
ilgilenir. Az sonra öğretmen geldiğinde odasına çağırır ve şöyle der:

Bak öğretmenim, ben 20 yıldır görev yapıyorum, bir gün geç kaldığım
olmadı. Eğer saatin zilini duymadıysan, bir saat daha al. Eğer olmuyorsa
bir daha al, yine duymuyorsan bir daha al. Ta ki, senin duyup buraya
gelmeni sağlayacak sayı neyse o kadar saat al, ama mutlaka dersine gel.
Benim işim gücüm var, senin öğrencilerine bakamam.;

Evet, dünya işleri için her gayreti gösteren insanların ebedî mutluluğu
için daha fazla çırpınması gerekir. Bunun için çok iyi konsantre
olmalısınız. Sabah namazına kalkmayı öyle bir önemsemelisiniz ki, sanki
onu kaçırmak hayatınızın en önemli hazinesini kaybetmek kadar mühim
olmalıdır.

2. İçten dua edin

Sabah namazının zevk ve heyecanı daha yatarken başlamalıdır. Söz gelişi, kalbimizden şöyle düşünebiliriz:

İçim sevinçle dolu. Çok heyecanlıyım. Bir an önce sabahın olmasını
istiyorum. Çünkü, sabah olacak ve ben Rabbimle buluşacağım. Onun
huzuruna çıkacağım. Her an bana ihsan ve ikramda bulunan, her zaman
yardımıma koşan, derdimin dermanı, tek ve biricik sır dostum, hiçbir
zaman beni terk etmeyen Rabbimin huzurunda el bağlayacağım. Ona
yalvaracağım. Ona duâ edip secdeye kapanacağım. Allah;ım, Seni
seviyorum, Sana ibâdet etmek istiyorum. Ne olur, beni huzuruna kabul et!
Beni Seninle buluşamama bedbahtlığına düşürme! Beni sabah namazına
şevkle kaldır ve kılmayı nasip et!;

İnanıyorum ki, Rabbimiz böylesi içten ve duygusal duâları kabul eder.
Çünkü burada kulluğun çok ince bir sırrı vardır: Cenâb-ı Hak, huzuruna
girmek için can atanı reddetmez!

Bu konuda beni çok duygulandıran ve etkileyen bir misali Cemal Uşşak;tan dinlemiştim:

Avukat Bekir Berk Ağabey, 1989 yılında çok ağır bir hastalığa
yakalanmıştı. 95 kilodan 52 kiloya düşmüştü. Namazlarını güçlükle
kılıyordu. O kadar ki, bazen abdest alırken ve namaz kılarken defalarca
bayılıyordu. Ayıldığı zaman ilk sözü, ;Namaz vakti geçti mi?; veya
;Namaza kaç dakika var?; sorusu idi. Londra;da tedavi gördüğü yıl şöyle
bir hadise yaşamıştı. Namaza durmuş ve iki rekâtını güçlükle kılmış.
Üçüncü rekâtın secdesine giderken, ne kadar uğraştıysa başaramamış,
takati kesilmiş.

Bu duruma çok üzülerek, ;Yâ Rabbi, ben Sana secde etmek istiyorum, ama
yapamıyorum. Yoksa beni huzuruna kabul etmiyor musun?; diye içinden
geçirmiş. Bunun üzerine Allah;ın inâyetiyle, alnının Kâbe;deki soğuk
mermerlere değdiğini, oraya secde ettiğini görmüş. Bu şekilde namazın
iki rekâtını Londra;da, iki rekâtını Mekke;de edâ etmiş. Bu hâtırasını
namazdan sonra tahdis-i nimet olarak anlatmıştı.;

İşte kim Rabbimizin huzuruna girmek için can atarsa, mutlaka emeline
kavuşur. Allah Kendisine ibadet etmek isteyeni huzuruna alır.

Sabah namazına kalkmak için saf ve samimî bir niyetle birlikte dua etmek ve bir kısım sureleri okumak gerekir.

Öncelikle içinizden nasıl geliyorsa öyle dua edin, yalvarın, isteyin.

Bundan başka 7 Kevser Suresi, 3'er İhlâs, Felâk ve Nâs Sureleri, Fatiha
ve Ayetelkürsî okuyabilirsiniz. Niyet, dua ve samimî istek, uyarıcı
araçlarla birleşince namaza kalkmanızı hiçbir şey engellemez inşaallah.

3. Uyarıcı Araçlardan Yararlanın

Sabah namazına uyanabilmek için yığınla formül vardır. Hiçbir zaman tek
bir formüle bel bağlamayın. Namazınızın geleceğini tek bir sebebe, söz
gelişi bir çalar saate bağlarsanız, ;Kurmuştum, ama duymadım; deyip
işin içinden çıkmaya çalışırsınız. Hatta, ;Saatim yok veya bozuk; gibi
gerekçelerin bir ;mazeret; olduğunu sanırsınız.

Oysa sabah namazına kalkmak için birçok formülü bilip
uygulayabilirseniz, çözümsüzlüğe teslim olmazsınız. Uyanabilmek için
eski ve yeni birçok yöntem vardır. Şimdi sizlere sabah namazına
uyanabilmek için hangi araçlardan yararlanabileceğinizi sıralayacağım:

a- Çalar saat kurmak:

Sabah namazına kalkabilmek için en bilinen çözüm, çalar saat kurmaktır.
;Sabah namazına nasıl kalkılır?; diye bir kitap yazdığımı söylediğim
birçok kişi, ;Bunun için kitap mı olur hocam? Kurarsın saati, kalkarsın;
demişti.

Maalesef mesele o kadar basit değil. Konunun çok farklı yönleri var.

Öncelikle saatin sesi gür olmalı ve uzun müddet çalmalıdır. Bazı
kişilerin uykusu çok derindir. ;Başında davul çalsan uyanmaz; denilen
kimselerden iseniz, mutlaka gür sesli ve uzun çalan bir saate sahip
olmalısınız. Beni sabah namazına yıllarca annem kaldırmıştır. Fakat
yalnız uyuduğum geceler en büyük sorunum sabah namazına nasıl kalkacağım
hususuydu. Daha orta okul sıralarında iken sinüzitle muzdarip olduğum
için uykum çok derin olur, başımı kaldıramazdım.

14-15 yaşlarında iken elle kurulan, çift çanlı saatimiz vardı. Uzun
müddet çalmazdı. Sesini yükseltmek için yastığımın arkasına kazan veya
büyük bir tencere kor, saati içine yerleştirirdim. Saat çaldığında
normalin üzerinde bir sesle uykumdan uyanır, namaza koşardım.

Öğrenci iken saatin çalış süresini arttırmak için kapı ziline bağlardık.
Saat çalmaya başladığında kurulan yaylar boşaldıkça elektrik devresini
tamamlar, kapı zili çalmaya başlardı. Siz kalkıp susturuncaya kadar
çalmaya devam ederdi.

Şimdi bu tür çözümlere gerek yok. Artık çok uzun süre çalan saatler var.
Hatta yaklaşık bir saat boyunca çalan, sesi yavaş yavaş yükselen, bir
düğmesine bastıktan az sonra tekrar çalmaya başlayan saatler var.

Sabah namazı ;dünya ve içindekilerden hayırlı1; olduğu için çok kaliteli
bir saat almalısınız. Ne yazık ki, sabah namazını kaçırmayı alışkanlık
hâline getirmiş, bunu sıradan gören birçok insan, kaliteli bir saat
almaya fazla önem vermiyor. Sadece bir vakit namazımızı kazaya kalmadan
kurtarsak bile çok kaliteli bir saate milyonlar vermeye değecektir.
Halbuki kaliteli bir saat bizim yüzlerce kere namaza kalkmamıza sebep
olacaktır.

Dünyevî ve maddî ihtiyaçlarımız için sınırsız para harcıyoruz. Görünüşte
basit, ama yaptığı hizmet itibariyle çok değerli olan saat konusunda
birçok mü;min duyarsız davranıyor. Misafir olduğum bazı kimselerde saat
olmadığını, olan saatin oyuncak yerine çocuğa verildiği için
bozulduğunu gördüm. Bu konuda, ;İnşallah kalkarız; diye düşünüp, hiçbir
tedbir almamak doğru değildir. Çünkü, insanın her günü bir olmaz.
Bazen çok yorgun, çok uykusuz, çok hasta olabilirsiniz. Sabah namazına
karşı geliştirdiğimiz tedbirler her türlü şartları ve ortamları dikkate
alarak olmalıdır. Bir kimse verdiği mücadele sonucunda bir vakit
namazını bile kazaya kalmaktan kurtarsa, büyük bir zafer kazanmış
demektir. Oysa duyarlılık, size binlerce vaktinizi zamanında
kıldıracaktır.

Eğer her şeye rağmen saati duymuyorsanız, bir değil, birkaç saat kurun.
Ben namaza kalkmak için kimi zaman iki saat kurardım. Ebedî hayatınız
için birkaç saniye saati ayarlamaya harcasanız hiçbir şey kaybetmez, pek
çok şey kazanırsınız.

Birçok insandan, ;Saati duyar duymaz susturuyor, sonra uyuyorum; sözünü
işitmişsinizdir. Gerçekten de birçok insanın sırf bu yüzden nice sabah
namazını kaçırdığını biliyorum. Oysa bunun çözümü çok basit. Saati baş
ucunuza değil, uzağa koyun. Kalkmadan susturamayacağınız bir yere
korsanız, susturup tekrar uyumazsınız.

b- Telefonu kullanmak:

Sabah namazı için akla gelmedik formüller uyguladım. Bunlardan birisi
de, sabit telefonlardan yararlanmaktı. Önceleri uyandırma servisini
arar, bizi kaldıracağı saati bildirirdik. Görevliler de o saatte bizi
kaldırırdı.

Daha sonraki yıllarda telefonu kalkacağınız saate otomatik kotlamak
mümkün oldu. Bunun için sırasıyla şu tuşlara basmanız gerekir: Yıldız 55
yıldız, kalkacağınız saat, kare.

Diyelim ki, sabah namazı için saat 4.45'de kalkacaksınız. Tuşlara basarken şu sırayı izlemelisiniz:

* 55 * 04 45 #

Tam ayarladığınız saatte telefonunuz çalmaya başlayacaktır. Belki birisi
arıyor zannedeceksiniz ve heyecanla telefonu kaldıracaksınız. Sizi
uyandırma servisinden bir bant kaydı karşılayacak ve hayırlı sabahlar
dileyecek. Bunların belirli bir ücreti var, ama namazın değeri yanında
hiçbir önemi yok.

Ancak alârmlı bir cep telefonunuz varsa, bu iki formüle gerek yok. Ama
en klâsik ve sıradanından en gelişmiş formüle kadar hepsini bilmeniz
gerekir. Çünkü, öyle bir yerde kalırsınız ki, hiçbir formül işlemez,
basit ve eski bir formülü uygulamak zorunda kalırsınız.

Cep telefonunuz varsa, her yerde her zaman kolayca çalar saatini
kalkacağınız zamana ayarlamanız mümkün. Düzenli aralıklarla, sesini
aşamalı bir şekilde yükselterek susturuncaya kadar çalıyor. Bu şekilde
duymamanız neredeyse imkânsız.

Tabiî herkes cep telefonuna sahip olmayabilir. Üstelik her cep
telefonunun çalar saati yok. Bu durumda ya alârmlı bir cep telefonu
edinecek ya da diğer yöntemleri uygulayacaksınız.

c- Uyandırması için birisine söylemek

Sabah namazına daha kolay kalkan veya size göre kalkması daha güvenli
olan birisine haber vermeniz klâsik, ama en çok uygulanan yöntemlerden
birisidir. Bunu evlerde daha çok anneler üstlenir. Çocuklar da, “Nasıl
olsa annem kaldırır; diye alabildiğine rahat, nazlı ve ilgisizdir.

Dikkat edin, sabah namazına annesi tarafından uyarılan gençlerin çoğu,
büyük bir rahatlık içindedir. Annesi veya babası, defalarca odasına
gelir, Haydi namazın gidiyorGüneş doğmak üzere; diye başlarlar, ;Güneşin
doğmasına 15 dakika kaldı, 10 dakika kaldı, 5 dakika kaldı; diye devam
ederler. Maalesef birisinin kaldıracağının rahatlığını yaşayan
insanlar, namazı son dakikaya bırakır, güneşin doğmasına az bir zaman
kala güçlükle yetiştirirler.

Gençlerin böyle yapması, anne ve babaları canından bezdirir, çocuklarını namaza kaldırmak büyük bir yük olur.

Sabah namazına kalkmak için üşengeç ve isteksiz davranmak, hem bizi
kaldıran kimselerin hakkına tecavüzdür, hem de Rabbimize karşı büyük bir
günahtır. Onun huzuruna büyük bir şevkle ve zamanında koşmamız
gerekir.

Bunun çözümü şudur:

Her şeyden önce sabah namazına kalkmak için belirli bir saatiniz
olmalıdır. Genelde anne ve babalar, nasıl olsa çocuğum geç kalkıyor,
diye güneşin doğmasına bir saat kala seslenmeye başlarlar. Gençler de,
henüz daha erken diye işi yavaştan alırlar. Oysa büyükler her gün
belirli bir saatte kaldırsa, gençler de kalkmaya kararlı olsalar sorun
çözülür.

Sabah namazına kimileri saatlerce önce kalkar, teheccüt namazı kılar,
Kur;an ve dua okur, ibadet ederler. Kimileri de beş on dakika önce
kalkar. Makul olan en geç vakit, güneşin doğmasına yarım saat kaladır.
20 dakika içinde ihtiyacı gidermek, abdest almak ve namaz kılmak
gerekir. Namaz kıldıktan sonra 10 dakika zaman kalmalıdır. Çünkü, bir
aksilik durumunda tekrar abdest almak ve namaz kılmak için ihtiyatlı
olmalısınız.

Gençler yarım saat kala büyüklerinin sesini duyduklarında hemen yataktan
fırlamalıdır. Çünkü, zaten yarım saat kalmış. Beş on dakika fazla
uyusanız, bir şey kazanmaz, az uyusanız bir şey kaybetmezsiniz. Yatmadan
önce bu hususta sizi namaza kaldıracak kimseyle uzlaşmanız ve kararlı
olmanız gerekir.

Eğer sizi namaza kaldıracak kişi, anne ve babanızın dışında bir kişiyse,
fazla nazlanamazsınız. Ancak bu durumda da kimi inatlaşmalar,
kırgınlıklar olabilmektedir. Bazı öğrenciler birkaç arkadaşıyla aynı evi
paylaşırlar. Ortak bir kaderi yaşadıkları için daha hoşgörülü, daha
anlayışlı olmaları gerekirken, aralarında pürüzler, anlaşmazlıklar olur.
Bunlar sabah namazına kaldırmaya kadar yansır. Bazı gençlerin,
“Aslında namaza kalkacağım ama, arkadaşımın kaldırış biçimine kızdığım
için kalkmıyorum; dediklerini duydum. Ne kadar gereksiz ve anlamsız bir
tepki.

Sizi namaza kaldıran kişi, gereken nezaket ve yumuşaklıktan uzak bile
davransa, ona karşı yapmanız gereken namaza kalkmayarak tepki vermek
değil, sorunu diyalogla çözmektir. Gündüz o kişiyle görüşür, namaza
kaldırırken daha nazik davranmasını isteyebilirsiniz. İkili ilişkilerin
sağlıklı gelişmesi için en güzel yöntem doğru iletişimdir. Siz
meramınızı anlatın, ama buna rağmen o kişi kaba davranırsa, siz
namazınızı bırakmayın.

Uyuyan insan, ışığın birden yanmasından, yüksek sesle bağrılmasından
rahatsız olur. Nefsin rahatsızlığını, başkasına yıkmamak gerekir.
Sorumluluk sizdedir, başkasına atmayın.

Namaza kaldırmak için başkasına haber vermeniz, her zaman anlattığımız
durumlardaki gibi düzenli olmaz. Bazen de bütün imkânlardan mahrum
olursunuz. Bu durumda bir başka kişiye, sizi bizzat veya telefonla
uyarması için haber vermeniz gerekir.

d- Nöbetleşe beklemek

Öyle olumsuz bir durumla karşı karşıya kalabilirsiniz ki, namaza
kaldıracak her şeyden mahrum olabilirsiniz. Lisede öğrenciyken beş kişi
aynı evde kalıyorduk. Evimizde telefonumuz yoktu. Saatimiz bozulmuştu.
Tamamen çözümsüzdük. Bu durumda her birimiz birer saat uyanık kalarak
nöbet tutmaya karar verdik. Herkes bir saat uyanık kalıyor, kitap
okuyor, sıradaki kişiyi kaldırıp yatıyordu. En son kişi ise, hepimizi
namaza kaldırdı. Böylece namazımızı tehlikeye atmaktan kurtulmuş olduk.
Biraz zahmet çekmiş, uykusuz kalmıştık. Ama sabah namazını zamanında
kılmanın doyumsuz huzurunu tatmıştık. Cenab-ı Hak, hiç kimseye sabah
namazına kalkamamak veya namazı kazaya bırakmak gibi bir acı yaşatmasın.

Nitekim ünlü şairlerimizden Yahya Kemal Beyatlı, ;Ezansız Semtler;
isimli yazısında, bir bayram namazı hatırası anlatır. ;Büyükada;da
oturuyordum. Bayramda bayram namazına gitmeye niyetlendim. Fakat frenk
hayatının gecesinde sabah namazına kalkılır mı? Sabah erken uyanamamak
korkusuyla o gece hiç uyumadım. Vakit gelince abdest aldım; diyen
Beyatlı, bu ilginç formülü hatırlatır bize.

Belki ömrünüzde bir kez uygulayacaksınız, belki de hiç gerek
duymayacaksınız bu yönteme. Ama aklınızın bir köşesinde bulunsun. Belki
bir gün lâzım olur. Sık sık tekrar ettiğimiz gibi, bir vakit namaz bile
dünyalara değer.

4. Sabah namazına nasıl kaldırılır?

Sabah namazına kalkmak kadar kaldırmak da çok önemlidir ve beceri ister.
Eğer siz bulunduğunuz yerde sabah namazına herkesten önce kalkıp
başkalarını da kaldıran birisi iseniz, bilin ki, yaptığınız iş çok
mühim, hassas ve değerlidir. Bunun şuurunda olun.

Sabah namazına kaldıracağınız kişiye uygun bir şekilde hareket
etmelisiniz. O kişi, anneniz, babanız, eşiniz, çocuklarınız veya
arkadaşlarınız olabilir.

Öncelikle kimi kaldırıyor olursanız olun, tatlı, yumuşak, içten ve
şefkatli bir dil kullanın. Kimileri, eliyle uyuyanı veya yatağı
sarsarak, bağıra bağıra, kişiyi inciterek seslenir.

Uyuyan kişinin yattığı odanın kapısını sertçe açıp, hışımla içeri girip,
hemen lâmbayı yakıp bağırmaya başlamak yanlıştır. Uyuyan insanın
psikolojisini anlamak, tam bir sessizlik içinde ve karanlıkta iken mışıl
mışıl uyuyan birisinin, gürültüyle birlikte gözünü acıtan ışığa nasıl
tepki vereceğini tahmin etmek gerekir.

Evet, niyetiniz çok güzel ve samimîsiniz. Bir mü;mini sabah namazı gibi
en mühim ve en vazgeçilmez bir göreve çağırıyorsunuz. Ancak olumsuz
davranışlar, sizin arzunuzun tam tersi bir sonuç almanıza sebep
olabilir.

Nitekim bazı kimselerin sabah namazına kaldırış biçimi; yeni, tecrübesiz
ve imanı zayıf kimseleri ibadetten soğutabilir. Bu konuda inatlaşmaya
gerek yoktur. Özellikle kaldıracağınız kişi sizden büyük ise, mutlaka
daha anlayışlı ve yumuşak olmalısınız.

Zaten namaz gönül işidir. Kişi kendi isteğiyle, yürekten arzu ederek
kılmalıdır. Namaz zorla, ite kaka kılınmaz. Rabbimiz isteseydi, hepimize
huzurunda boyun eğdirirdi. Ama O, zor ve baskıyla değil, gönülden
arzulayarak namaz kılmamızı istiyor.

Eğer namaza kaldıracağınız kişi eşiniz ise, biraz daha teşvikkâr
olmalısınız. Çünkü, eşlerin birbirine karşı hem nazları geçer, hem de
karşılıklı yaptırımları vardır.

Eğer sabah namazına kaldıracağınız kişiler çocuklarınız ise, küçükken
aşırı teşvik edici ve özendirici, büyüdüklerinde biraz tatlı sert olun.
Ama asla baskıcı ve cezalandırıcı olmayın. Sizin göreviniz, namazı
sevdirmek, nefret ettirmek değil.

Siz namazı öyle güzel anlatın ve bazı hediyelerle çekici hâle getirin
ki, onlar sabah namazına kaldırmanız için yalvarsınlar. Siz de, Madem
çok istiyorsunuz, peki kaldırayım; diyerek sorumluluğu onların üzerine
yıkın.

Mümkün mertebe namaz kılmadığı için ceza vermek yerine, kılarsa ödül
vermeyi tercih edin. Çünkü, ödüllendirmek her zaman daha etkilidir.

Bazı anne ve babalar, çocuklarına güya şefkat ettikleri için namaza
kaldırmıyorlar. ;Aman çocuğum üşümesin, aman uykusuz kalmasın; diye
düşünüyorlar. Daha sonra da, ;Neden çocuğum namaz kılmıyor; diye
yakınıyorlar.

Hiç şikâyet etmeyin. Çünkü, bunu siz istediniz. Cehennemin ateşini
düşünmeden çocuğunuza acıdınız. Oysa namaz kılmamanın nasıl bir azaba
yol açacağını düşünerek çocuğunuzu namaza kaldırmalıydınız. Her şey
küçükten öğrenilir.

Rabbimizin şu anlamdaki emri, tüm anne babaları düşündürmelidir:

Ailene namazı emret; sen de namaza sabır ve sebatla devam et.; (Taha:132)


Anne ve babanın çocuklarına karşı en büyük görevlerinden birisi, namazı sevdirerek ve teşvik ederek
kıldırmasıdır.

1. Tâhâ Sûresi, 130.
2. Riyazü's-Sâlihîn, 2:411.
EN_NİSA
EN_NİSA
Forum Sahibi
Forum Sahibi

Aktiflik :
Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? Left_bar_bleue999 / 999999 / 999Sabah namazina kalkmak icin ne gibi yöntemler uygulanmali..? Right_bar_bleue


Mesaj Sayısı : 862
Puan : 2627
Kayıt tarihi : 31/03/12

http://ennisa.forum-express.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz